Bu sayfadasın: Anasayfa Eleştiriler Erdal ÖZ "Unutulmaz Bir Atlı"

Eleştiri Erdal ÖZ "Unutulmaz Bir Atlı"

Zafer YILDIRIM

Erdal ÖZ: 'Unutulmaz Bir Atlı'

“Atlılar  atlılar  kızıl atlılar!

Atları rüzgar kanatlılar!

Atları rüzgar kanat…

Atları rüzgar…

Atları…

At…”

Nazım Hikmet


Erdal Öz
’ün “Gülünün Solduğu Akşam” kitabının girişinde, Turgut Uyar’dan küçük bir mısra vardır:

Herkes ne zaman ölür,

Elbet gülünün solduğu akşam



İşte ‘Unutulmaz Bir Atlı’ olan Erdal Öz’ü, gülünün solduğu bir akşam, 6 Mayıs 2006 günü kaybetmiştik…

Ölümünün üçüncü yılında usta öykücü Ayşe Sarısayın onun yaşamını belgeledi.

Erdal Öz’le birlikte Antalya Öykü Günleri’ne katılan Ayşe Sarısayın’ın kaleme aldığı,  “Unutulmaz Bir Atlı” eseri, bugünlerde

kitapevlerinde.

Erdal Öz’le, en son 20 Kasım 2005 günü bir araya gelmiştik.

Konumuz edebiyat ve öykücülüktü.

Ama laf lafı açınca çok güzel bir sohbet gerçekleştirdik.

Onun az da olsa ‘buralı’ olduğunu o sırada öğrendim.

Meğer Erdal Öz, Ortaokulu Antalya Lisesi’nde okumuş…

Hem de kimlerle…

Örneğin Cahit Külebi’den ders almış…

Deniz Baykal, onun bir alt sınıfındaymış.

Okulu…

arkadaşlarını…

kızları…denizi konuştuk.

Portakal çiçeği kokan antalya’yı, yat limanında elle tutulan balıkları konuştuk.

Beyazlaşmış saçları, yüzünde hiç eksilmeyen tebessümüyle karşımdaydı…

Ankara’da iken hemen hergün uğradığım kitabevinde onunla çok güzel sohbetlerimiz olmuştu…

O, benim için, mücadele ve direngenlik demekti.

Yakından takip ettiğim bir yazardı.

Öyküleri…

Kitapları…

Yaralısın

Defterimde Kuş Sesleri

Gülünün Solduğu Akşam


Güllerin tek tek dallarından koparıldığı günlerdi.

Acının ve hüznün yazılara döküldüğü günlerdi.

Beni hatırladı…

Hat” kitabevi müdavimiydim ama Erdal Öz’ün ‘Sergi’sine takılmaya başlayınca ‘Hat’a ‘ihanet’ eder olmuştuk.

a’ dergisinin sıkı müdavimiydim.

Sonradan onun da derginin kurucularından olduğunu öğrenince arayıp bulmuştum.

Sırf a dergisi için ona gitmiş, düşüncelerimi anlatmıştım.

Beni çok iyi anlamıştı.

Ne kadar mutlu olmuştum!

E, senin ne işin var burada?” dedi.

Anlattım…

Güldü…

Gülerken yüzünde oluşan gamze onu daha da sevimli hale getiriyordu.

Bir süre zafer çarşısından, kitaplarından  ve edebiyattan konuştuk.

En sevdiğim ortak yanımız öyküler, romanlar, şiirler kısacası kitaplardı.

“Gazete için röportaj yapabilir miyiz?”
dedim.

“Olur”
dedi.

Gelirken yanımda o yıllarda Ankara’da aldığım, “Gülünün Solduğu Akşam”ı da getirdim.

Kitap elden ele geçtiğinden sararıp solmuş, sahaf  kitabı gibi duruyordu.

“Kusura bakmayın, koruyamadık. Çok okuyanı vardı da…”

Güldü…

“Bu benim için daha kıymetli.”

Yazdığı kitabın sayfalarını karıştırdı.

“Sevgili Zafer kardeşime…

Sevgi ve dostlukla…

20.Kasım.2005 Antalya

Erdal Öz”

Öykücü Ayşe Sarısayın biliyorsunuzdur; ünlü şairimiz Behçet Necatigil’in kızıdır.

İyi bir öykücü olan Ayşe Sarısayın aynı  zamanda, sıkı bir Erdal Öz okurudur.

‘Unutulmaz Bir Atlı’, bir Erdal Öz biyografisidir.

İyi bir insan, iyi bir öykücü, iyi bir yurtsever olan Erdal Öz’ü daha yakından tanımak istiyorsanız, bence ‘Unutulmaz Bir Atlı’yı

okumalısınız!

geri