Ayşe Sarısayın

Doğan Hızlan

AYŞE SARISAYIN'ın hazırladığı Erdal Öz-Unutulmaz Bir Atlı, emek verilerek, sevgiyle yazılmış bir kitap. Sevgili arkadaşım/arkadaşımız,

kuşakdaşım Erdal Öz'ün renkli, coşkulu, engebeli yaşamı.

Son iki fotoğraf hálá belleğimde.

Biri Sebati Karakurt'un fotoğrafı. 1950 Kuşağı, 1956 Model bir Chevrolet'nin içinde doluşmuşuz, hepimiz gülüyoruz.

İkinci fotoğraf, sürpriz doğum günü partisi. Çiçek Bar'da kutluyoruz.

Benim/bizim için bir başka önemi, etkileyiciliği var bu kitabın. Bir dostumun yaşamını okurken, birden bir belgenin peşinde anılarım

canlanıyor, onun çektiği sıkıntılar hüzünlendiriyor. Onun ekseninde, birçok kuşakdaşım, şair, yazar satırlar arasında bir görünüp bir

çıkıyor. Kulisteymişiz gibi. Bir Shakespeare oyununun oyuncuları mıydık acaba?

Ayşe Sarısayın, Müge Karahan'ın sorularını yanıtlarken bütün yaşam öyküleri için geçerli bir saptamada bulunuyor:

"Hiçbir hayat tam olarak anlatılamaz."

Onun gibi genç, iyi bir öykü yazarı ancak bu kitabı yazabilirdi. Çünkü belgelerin, tanıklıkların içinde boğulmadan, Erdal Öz kişiliğinin

görünen/görünmeyen çizgilerini bir yazar duyarlığıyla aktarıyor.

Kitap, bir bilgi ve belge yığınının oluşturduğu soğuk, mesafeli bir biyografi kitabı değil. Sarısayın, Erdal Abi'sini anlatıyor.

Dostum, arkadaşım Erdal Öz'ü bütün özellikleriyle, kişiliğiyle bu kitapta buldum.

Behçet Necatigil'in kızı Ayşe Sarısayın her zaman şiirin yakınında durmuştur.

Bu açıdan Erdal Öz kitabının bölüm başlıklarına, Türk ve dünya edebiyatının en güzel şiirlerinden dizeler almış.

Düzyazının kıvamına, imgenin sınırlanmayan gücünü katıyor.

* * *

ERDAL ÖZ'ün yaşamı, bir bireyin, bir yazarın değil, bir kuşağın yaşamıdır.

İçinde darbelerin izdüşümü vardır. Hapislerde geçen günler, iş bulmanın güçlükleri.

Dostluklar, dayanışmalar, vefalar, vefasızlıklar.

İyi bir yazar, iyi bir yayıncı, iyi bir dost.

Bazı ömürler, bir ülkenin tarihiyle örtüşür.

Bazı insanların yaşamı, iyi ile kötünün hep savaş halinde olduğu bir arenadır sanki.

Birçoğunuz onun kitaplarını okudu, birçoğunuz onun kurduğu Can Yayınları'nın kitaplarını kütüphanelerinizin en seçkin raflarına

yerleştirdi.

Peki, bütün bunları yapan adam kimdi? Nasıl bir dünyası vardı? Neleri sevdi? Neler çekti? Neler yarattı?

Onun hakkında birçok soru soracaksınız ve o soruların yanıtını öğreneceksiniz.

12 Mart, 12 Eylül, haksız suçlamalar, sadece yazdıklarından değil, yayınladıklarından da yargılanmalar...

Düşündüğünü söyleyen, inandığının peşinde giden bir yazarın yaşamı.

* * *

BİR önemli yazarın, yayıncının değil, bir kuşağın tarihini okuyacaksınız.

Doğrusu Ayşe Sarısayın'ı kutluyorum. Hem vefası hem emeği için.

 

(1) Erdal Öz-Unutulmaz Bir Atlı, Ayşe Sarısayın, Can Yayınları

(2) "Hiçbir hayat tam olarak anlatılamaz", Müge Karahan'ın Ayşe Sarısayın'la konuşması, Milliyet Sanat, Mayıs 2009.

 

geri